23 Eylül 2018 Pazar

Hazine-i Evrak

Arşiv okumaları ile ilgili olarak Hazine-i Evrak blogumuz yayında ve hizmetinizdedir.


Zafer Şık / Arşiv Uzmanı

30 Mart 2018 Cuma

Osmanlıca Arşiv Okumaları

Osmanlıca Arşiv Okumaları

Facebook'ta "Osmanlıca Tarih Edebiyat" grubu olarak bir çok hocamızın da katkısıyla, arşiv metinlerinde kendini geliştirmek isteyenler için Osmanlıca Arşiv Okumaları isimli e-kitabımızı pdf olarak aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

https://yadi.sk/i/4obTT2Ch3UtjZe

Zafer Şık

5 Ocak 2018 Cuma

Şehadetname

Şehadetnâme (Diploma, sertifika)

Facebook'ta Osmanlıca Tarih Edebiyat grubumuzda 3 yılı aşkın süredir belirli periyotlarda ıslak imzalı şehadetname veriyoruz. Arşivde kendini ilerletenlere daha evvel matbu tab' edilen şehadetname veriyorduk. Ama artık orijinal belge vermeye başladık. Bu orijinal şehadetnamenin hattatı ise Doç. Dr. Fatih Özkafa hocamız. Tezhip ise Nadir Tatar'a ait. Böyle bir vesikayı Osmanlı arşivinde dahi göremeyeceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim. O kadar zarif yani.
Şehadetnâme almak için yapmanız gerekenler;
- Osmanlıca Tarih Edebiyat grubumuzda belirtilen gün ve saatlerdeki derslere katılmak, başarılı çeviriler yapmak ve devamlılık.
Şehadet-name derslerimiz interaktif ve ücretsizdir.

Zafer Şık




28 Haziran 2017 Çarşamba

Galat-ı Meşhur Olmuş Bazı Kelimeler


Dilimize bir çok kelime yanlış şekilde girmiş ve meşhur olmuştur. Gramer kaidelerine muhalefet eden bu kelimelerin kısm-i ekserisini Şemseddin Sami "hata-yı fahiş" olarak tesmiye etmiştir. Tabii artık dilimizin kılcaldamarlarından biri olan bu hatalı kullanımları çıkarmak da mümkün değildir. "Galat-ı meşhur, lugat-ı fasihten evlâdır." sözü de darb-ı mesel olmuştur.

Galat-ı meşhurlar genelde Arapça kelimelere Farsça ekler, Farsça kelimelere de Arapça ekler ilavesiyle meydana gelmiştir. Keza Türkçe kelimelere Arapça-Farsça eklerin getirilmesiyle de bazı hatalar meşhur olmuştur. Bu yazımızda bunlara misaller getireceğiz. Yalnız bazı hatalar var ki "galat-ı meşhur" dahi olsalar bu hatalı kullanımlardan mutlaka vazgeçilmelidir. Mesela;
"Kadir gecesi" diye bilinen, yazılan ve hatta TDK'da dahi bu surette imla edilen bu ifadesin aslı ve doğrusu "Kadr gecesi"dir. Yine Kur'an'da geçen suresin adı da "Kadir suresi" değil "Kadr suresi"dir. Kaldı ki zaten Kur'an-ı Kerim'de açık surette leyleti'l-kadr (لیلة القدر), sûratü'l-kadr (سورة القدر) geçmektekir. Kur'an'da bir surenin adı ve mübarek bir gecenin adını elbette Kur'an'da geçtiği gibi kadr (قدر)  suretinde kullanmak zorundayız. Kur'an'a hürmeten bu hatadan meşhur dahi olsa vazgeçmeliyiz. Kaldı ki kadir (قدیر / قادر) kelimesinin manası ve imlası büsbütün farklıdır.

Gelelim özellikle arşiv belgelerinde karşılaştığımız galat-ı meşhur kelime örneklerine;

Arazi (اراضی): Arz (ارض) kelimesi hem müfret (tekil)'tir hem de cemi' (çoğul)'dir. Yaygın bir şekilde arazi kullanılmaktadır. Ki bu galat kaide hükmüne geçmiştir.
Fihrist (فهرست): Doğrusu fihris (فهرس)'tir. Te harfi zaid (fazla)'tir.
Çiftlikân (چفتلكات): Çiftlik Türkçe'dir. At (ات) eki Arapça'dır. Türkçe kelime üzerine Arapça ek getirilemez.
Perişaniyet (پریشانیت): Perişan Farsça'dır. İyet/iyyet (یت) eki Arapça'dır. Farsça bir kelime de Arapça ek alamaz.
Peşinen (پشیناً): Peşin Farsça'dır ve Farsça bir kelime Arapça'ya mahsus olan tenvin getirilmez.
Peşinat (پشینات): Arapça eklerden olan at (ات) eki Farsi kelime üzerine bina edilmiş. Yanlış.
Akdemce (اقدمجە): Akdem kelimesi ism-i tafdildir. Ce eki küçültme ekidir. Büyüklük ve küçüklük alametleri gramerce aynı kelimede kullanılamazlar.
Mahiye (ماهیە): Mah kelimesi Farsça'dır. Farsça kelimeler müzekker/müennes alameti olan ekleri alamazlar. Arapça'ya mahsustur.
Mekteb-i Rüşdiye (مكتب رشدیە): Doğrusu mekteb-i rüşdi olmalıydı. Rüştiye kelimesi müennesdir, ilk kelime olan mekteb ise müfred/tekil kelimedir. Tamlamalarda/terkiplerde ikinci kelime daima gramerce birinciye tabidir. Arapça bütün çoğul kelimelerin müennes olduğunu hatırlarsak mekatib-i rüşdiye ifadesi de doğru olurdu.
Mesire (مسیرە): Seyr kelimesi zaten ism-i mekandır. Bir kelime iki defa bir vezne tabi tutulmaz.

Daha bunlar gibi çokça galat-ı meşhurlar var. Özellikle terkip usulünde hatalar göze çarpmaktadır.
Bunun dışında Arapça bir kelimenin latince imlasında da hatalar görünmektedir. Yalnız bunlara "galat-ı meşhur" nazarıyla bakılamaz. Mesela 'îd (عید) kelimesini "ıyd" olarak imla edenler var. Oysa عید kelimesindeki ye harfi, harf-i medtir. Yani uzatma harfidir. Harf-i medi, sakin/cezimli yazmak çok büyük hatadır. Bu "din" (دین) kelimesini "diyn" olarak yazmaktan farklı değildir.
Kelimeleri yerinde ve doğru kullanmak çok mühimdir. Bu cihetle elimizin altında mu'teber lügatlerin olması elzemdir. Mutlaka Kamus-ı Türki'yi kütüphanenizde bulundurun, okuyun, eskitin.

Zafer Şık

21 Mart 2017 Salı

Osmanlıca mı yoksa Osmanlı Türkçesi mi?


Osmanlıca mı yoksa Osmanlı Türkçesi mi?

Harf inkılabı üzerinden neredeyse doksan yıl geçti. Osmanlı'nın son dönemi ve Osmanlı mirası üzerine bina edilen Türkiye Cumhuriyeti, coğrafik olarak ne kadar taarruza maruz kaldıysa bundan daha fazla tahribat ve tahrifat maalesef dil üzerinde olmuştur. Osmanlı döneminde mevzu bahis olmayan meseleler bazı müsteşrıkların da desteğiyle sanki bir hakikati varmışçasına tartışma sebebi oldu ve olmaya devam ediyor.
Bu mesele de bunlardan biridir. Bakınız, eğer ehl-i insaf ve hakikat taraftarıysanız Osmanlı Devleti hengamında tab edilen eserler bize tartışmaya mahall bırakmayacak şekilde gerekli cevabı veriyor.
Altı asırdan ziyade üç kıtaya ve dahi dünyaya hüküm süren Osmanlı'nın kendine has bir dil ile ifade edilmesi normal değil midir?  Ki Osmanlı zamanda basılan bir çok esere Osmanlıca ismi verilmiştir. Ahmed Cevdet'in, rumi 1313'te yani 1896'da İlaveli Osmanlıca Cep Lügati, yine Ahmed Mithat'ın 1911'de yayınladığı Osmanlıca Kıraat Kitabı 1, Osmanlıca Kıraat Kitabı 2 kitapları cevap olarak yetmez mi?
Elbette Osmanlı Türkçesi de doğru ifadedir. Ama Osmanlıca tabiri ondan  daha doğru ifadedir.
Keza yine o dönemlerde çıkan Mehmed Hulusi'nin, Selim Sabit'in ve Hafız Mehmed Vehbi'nin aynı ismi taşıyan Elifba-yı Osmânî kitapları aynı kapıya çıkan kitap isimleridir.
Osmânî'den murad Osmanlı Devletine ait lisan demektir, yani Osmanlıca. Ali Nazima'nın Lisân-ı Osmânî ve Fransızca'dan Osmanlıca'ya Lügat kitapları da bize Osmânî'den Osmanlıca anlaşılması gerektiğini ifade eder.
Mart başında yayınladığım Osmanlıca Eğitim android uygulaması çok büyük rağbet gördü ve görüyor elhamdulillah. Yalnız bazı kişiler, sadece uygulamanın isminden dolayı şahsıma hakarete varan yorum ve paylaşımda bulundular. Sanki Osmanlıca denilince neyi ifade ettiği belli değilmişçesine, Osmanlıca değilmiş de Osmanlı Türkçesiymiş. Bir ifadeyi yanlış bulmak hakarete sebep olamaz. Kaldı ki günümüzde kısmen popüler olan Osmanlı Türkçesi ifadesi, aslında kendi yazımıza ne kadar yabancılaştığımızın göstergesidir.
Arşivlerde yukarıda zikrettiğim eserler haricinde "Osmanlıca" veya "Osmânî" kelimesinin geçtiği onlarca kitap ismi var. Osmânî-i Türkî ifadesini Osmanlı Türkçesi olarak anlamdırabiliriz. Çocukluğumdan beri Osmanlıca ve Osmanlı arşivleriyle içiçeyim. Osman-i Türki ibaresinin geçtiği sadece bir kitap ismiyle karşılaştım sadece. Ne oldu da Osmanlıca tabiri kabul edilemez oldu bazı güruhlarca.
Size yukarıda kitap isimleri verdim, zor değil mutlaka internette vardır. En azından İBB arşivinde çoğunu bulabilirsiniz.
Elbette, Osmanlıca bir yazı dilidir. Lisân-ı Osmânî denilince de, Osmanlıca denilince buradaki ifade yazı dili olması hasebiyle kullanılır.
Bu konudaki tartışmalar yersizdir. Adı ne olursa olsun bin yıllık bir mirasımız var ve ciddi ciddi sarılıp öğrenmemiz gerekiyor. Bunun adı Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi olmuş mühim değil.

Zafer Şık

#OsmanlıcaEğitim:


Osmanlıca Eğitim Android Uygulamasını Tıkla indir

4 Mart 2017 Cumartesi

Osmanlıca Eğitim uygulaması GooglePlay'de

"OSMANLICA EĞİTİM" android uygulaması yayınlandı!

Osmanlı Türkçesi arşiv uzmanı olan Zafer Şık hazırladığı Osmanlıca Eğitim GooglePlay'de hizmetinizde.
Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu olan ve aynı zamanda hizmetiçi eğitim kapsamında öğretmenlere "İleri Seviye" arşiv dersleri de vermiş, bu bağlamda kültür ve mirasımıza sahip çıkmayı kendine vazife edinmiştir.
Bu uygulamamız vesilesiyle Osmanlıcayı hem sevecek hem de eğlenerek öğretmeyi gaye edindiğini söyleyen Zafer Şık sözlerine şöyle devam etti;
Osmanlıcaya dair eliften ye harfine kadar zengin içeriğe sahiptir.
Uygulamamız herkese hitap ettiği gibi kurs ve okullardaki  Osmanlıca derslerin pratiğini yapabilir ve Osmanlıcaya dair bütün bilgileri bulabilecekler. Biraz azimle kullanıcılar büyük mesafeler kaydetme imkanına sahip olacaklar. Özellikle liselerde ve üniversitelerde Osmanlıca dersi görenlere büyük fayda sağlayacaktır. Tarih, edebiyat ve ilahiyat bölümlerinde okuyanlara için adeta bir ilim yuvasi kabilinde. Hocalarımız gönül rahatlığıyla öğrencilerine tavsiye edebilir.

GooglePlay'de eğitim kategorisinde trendde 2. sırada olan ve ilk gününde 1200'den fazla kişi tarafından indirilen Osmanlıca Eğitim'in özelliklerini de ifade eden Zafer ŞIK;

— Temelden başlayıp seviye seviye Osmanlıca eğitim imkanı vermektedir. Uygulama data olarak her zaman yenilenmeye müsait özelliktedir. Arşiv bölümündeki datalar periyodik surette güncellenmektedir. Osmanlıca imla müfredatı bölümünde detaylı şekilde Osmanlıca yazım kuralları örneklerle anlatılmaktadır.
— Osmanlıca Metinler; Osmanlıca herhangi bir kelimeye tıkladığınızda latincesini, latincesine bastığınızda Osmanlıca imlasını veren onlarca okuma metni (Hikayeler, kıssalar, şiirler, güzel sözler) mevcuttur.
— Osmanlıca Sözlük; hem Osmanlıca hem latince yazarak arama imkanı sağlamakta ve yaklaşık 70.000 kelime hazinesi vardır. Manadan da kelime arama yapabilir ve istediğiniz kelimeyi favorilerinize ekleyebilirsiniz.
— Osmanlıca Oyunlar; kelime oyunları, doğru yanlış oyunu, lügat bilgisi ve çeşitli dillerde kelime bilgisi. Oldukça eğlenceli. Uygulama, hatalarınızı görme imkanı da veriyor.
— Osmanlıca Bilgi Yarışması; binlerce genel kültür, ahlaki, edebi, dini soru. Sorular ve cevaplar bu bölümde Osmanlıca olup zamana karşı yarışacaksınız!

Geçen yıl %95-98 çeviri başarısı olan Osmanlıca Çeviri uygulamasını dünyada ilk olarak Osmanlıca severlerin hizmetini sunduklarını ifade eden Zafer Şık, son olarak amacının Kur'an harflerine hizmetten ibaret olduğunu söyledi.


Zafer Şık
Osmanlı Türkçesi Arşiv Uzmanı

İndirme Linki:




25 Ağustos 2016 Perşembe

Arşiv Okumaları 194

Başvekalet
Kalem-i mahsus müdüriyeti
Aded 3110
Kararname
1- Şapka hadisesi  münasebetiyle akrabasına yazdığı mektubda idare-i hükümet aleyhinde bulunduğu
2- anlaşılan 9. kolordu muhabere bölüğü efradından mehmed fevzinin takrir-i sükun kanunu mucebince
3- istiklal mahkemesine tevdii, müdafaa-i milliye vekaletinin 31 kanun-ı evvel sene (1)341 tarih ve 4603 numrolu
4- tezkeresiyle vukuu bulan teklifi üzerine icra vekilleri heyetinin 31 kanun-ı sani sene (1)926 tarihli icmaaında
5- tasvib ve kabul olunmuşdur.
31 kanun-ı sani sene (1)926
Reis-i cumhur
Gazi Mustafa Kemal