17 Nisan 2015 Cuma

Arşiv Okumaları / 81

Kuvvet Denilen Heykele *

Münteha bir ebr-i istignaya mermer-i nâsiyen
Sormadın, yerlerde yatmış böyle kimdir inleyen
Kim midir? Hicranlı bir avaredir, aciz, sakat:
Ah bilmezsin ne müdhiştir, ne engindir fakat
Münfe'il bir yüzde bazen titreyen bir damla su
Çırpınır ka'rında arzın en muazzam ordusu
Ben ki hiç bir korku duymam haykırırken yıldırırım
Sonra bak, sessiz sedasız bir cesedden korkarım
Sûr-i satvetten çekinmem, sonra bak bilmem neden
Korkarım göğsünde bir mazi yatan viraneden.
Yer kıvılcım yakar dünyayı kabrin külü
Burc u barular yıkar naaşıyla bazen bir ölü
Titreyen bir seste bazen gizlenir bin fırtına
Bin cehennem gizlenir tek bir nigahın altına 
Ses çıkarmaz canlıdır zannettiğin bin nâsıye
Bir mezarın göğsü lakin çırpınır hakkım diye?
Kal'alar, taşdan bedenler ahenin mamureler 
Yıldırım yazılı heykeller çelikden çehreler 
Kan saçar, medfen saçarken muttasıl etrafına
Ser-füru eyler bakarsın bir şehidin tayfna
Korkarak bak kendi tevlid ettiğin bir mateme
Bir mezarın hissi vardır bir avuç toprak deme 
Bir avuç toprak ezersen bir çelik bir tunç olur 
Ağlayan bir milletin siması pek korkunç olur

Midhat Cemal

* Sebilü'r-reşad'tan alınmıştır

Not : Bu şiir Osmanlıca Tarih Edebiyat grubu üyeleri tarafından çevrilmiştir.

Zafer Şık 
Osmanlı Türkçesi Arşiv Uzmanı 

Osmanlıca Tarih Edebiyat grubuna ulaşma linki

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.